
Son Başbakan Binali Yıldırım, dün katıldığı Hukuki Araştırmalar Derneği tarafından hazırlanan ‘Türkiye’nin Sivil Anayasa Yolculuğu Projesi’ başlıklı konferansta dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Yıldırım, yeni anayasanın Türkiye için öncelikli olan konular arasın yer aldığını belirterek “Terörle mücadele ederken, terör örgütlerine destek verenler, ‘Anadil konusu hallolsun’ diyor. Devletimizin adı Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve bu ülkeye vatandaşlık bağıyla bağlı herkes Türk’tür. ‘Türklerden başkasına yaşam hakkı yok’ diyorlar. Böyle bir şey yok, bu bir millet tanımır.1000 yıldır bu topraklarda Kürtler, Türkler, Süryani, Abaza, Çerkez var. Vatandaşlık tanımı yeni anayasada gözden geçirilebilir.” dedi.
İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü’nün katkılarıyla Hukuki Araştırmalar Derneği tarafından hazırlanan ‘Türkiye’nin Sivil Anayasa Yolculuğu Projesi’ kapsamında Yeni Anayasa İzmir Buluşması Bakırçay Üniversitesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. TBMM eski Başkanı Binali Yıldırım, programın onur konuğu oldu.
Programda konuşan Yıldırım, yeni anayasa çalışmalarına destek vererek şu ifadeleri kullandı:
– Terörle mücadele ederken, terör örgütlerine destek verenler, ‘Anadil konusu hallolsun’ diyor. Devletimizin adı Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve bu ülkeye vatandaşlık bağıyla bağlı herkes Türk’tür. ‘Türklerden başkasına yaşam hakkı yok’ diyorlar. Böyle bir şey yok, bu bir millet tanımı.
– Bu milletin unsurları var. 1000 yıldır bu topraklarda Kürtler, Türkler, Süryani, Abaza, Çerkez var. Vatandaşlık tanımı yeni anayasada gözden geçirilebilir. Bir etnik kimliği tanımlamak, öne çıkartmak değil de etnik kimliğinin kim olduğuna bakmaksızın vatandaşlığı önceleyen bir güncelleme yapılabilir. Bu bazı etnik grupların kendilerini ihmal edilmiş düşüncesinden kurtarabilir. Buna mani yok, şovenizme gerek yok, bizi bağlayan bayrağımız, toprağımız, milletimizdir.
– Kürdü, Türkü, diğer etnik gruplarıyla milletimizdir. Bunu esas alan bir güncelleme yapılabilir. Yeni yapılacak anayasada yapılması gereken önemli konulardan bir tanesi, yerel yönetimlere ademi merkeziyetçilik. Her şeyi Ankara’dan kontrol etmek yerine, yetki devrinin yapılması.